- Yaş
- 34
- Cinsiyet
-
- Kadın
Son dönemlerde tıp alanında sadece beden değil ruh sağlığına da araştırmalar artmıştır. İnsanlar artık daha fazla yalnızlık mutsuzluk ve diğer insanlara karşı güvensiz hissetmektedir. Peki bilim bu konuya nasıl açıklık getirmiştir? Oksitosin hormonu!
Nedir Bu Oksitosin?
Beynimiz tarafından salgılanan bu hormon ruh dengemizi ciddi bir şekilde etkilemektedir. Üreme ile yakından ilgilidir. Özellikle doğum ve doğum sonrasında yüksek miktarda salgılanır.
Ruh sağlığımızda büyük rol oynayan oksitosin; insanlar arasında güven, aşk, sosyalleşme, empati kurabilme, kaygıyla baş edebilme, mutlu hissetme, sağlıklı iletişim kurabilme gibi birçok önemli duygu ve günlük davranışların temelinde yer alır. Eksik salgılandığı durumlarda ise birtakım sorunlara yol açar. Güvensizlik, yalnızlık, insanlar arası çatışma, ekonomik sorunlar, problemlerle baş edememe, sorunları gözde büyütme, mutsuzluk gibi durumlara sebep olur. Günümüze bakacak olursak bu hormonun eksikliği birçok insanın ruhuna tesir etmiş görünüyor. Sarılmayı mı unuttuk yoksa?
Peki ya erkeklerde? Sizce oksitosin hormonu erkeklerde ne işe yarar? Durum aynıdır. Söz konusu hormon olduğu için salgılanması aynı etkiyi yapacaktır. Hatta erkeklerde, babalarda bu etkileşim daha fazla olabilmektedir. Yani dolayısıyla bu hormon erkeklerde var mı diye endişe etmenize gerek yoktur. Bu duyguları beslemeyen bir erkeğin yeterince uyarılmadığını düşünebiliriz. Kimi zaman farklı amaçlarla da olsa oksitosin için nazal sprey tarzı ürünler ve ilaçlar olduğunu görüyorum. Oysa bu hormonu salgılamanın ve mutlu olmanın aslında sarılmak kadar basit olduğunu görmüş bulunuyoruz.
Oksitosinin Yolu Sarılmaktan Geçiyor
Oksitosin hormonu salgılamanın en kolay yolu sarılmaktan geçiyor. Günlük yaşamın koşuşturması, bunun yanı sıra getirdiği meşguliyet, yorgunluk, sevdiklerimizi ikinci plana atma, maddi sorunlar gibi sebeplerden bu hormonu salgılamayı unutuyoruz.
İnsanların birbirine sarılması, yanındayım duygusunu hissettirmesi onlara sandığından daha fazla güç veriyor.
Sarılmanın Bedene ve Ruha Faydaları
Sayılamayacak kadar çok olan faydalarına biraz değinelim:
●Birçok hastalığın başı olarak sayılan stresi azaltıyor.
●İnsanlarla daha kuvvetli bağlar kurmamızı sağlar.
●Kişiye ve sarıldığına güven duygusu verir.
●Zorlukların üstesinden gelmemizi kolaylaştırır. Güç verir.
●Şefkatli, sadakatli ve sevgi dolu hissettirir.
●Yalandan uzaklaştırır, ilişkilerimizi sevgi dolu hissettirir.
●Aşık olmamızı, bu duyguyu devam ettirebilmeyi, bitmesi durumunda ise acısını hafifleştirir.
●En ölümcül hastalıkların bile mucizevi tedavisi mutlu olmak, sarılmak, sevmek ve sevilmektir.
Kısacası insanı birçok psikolojik sorundan kalkan gibi korur.
Yazının sonuna bilimsellikten biraz uzak olsa da Aziz Nesin’in edebi yaklaşımıyla son vermek istiyorum. Sarılmanın anatomisini tarif ettiği söz şu şekilde;
Nedir Bu Oksitosin?
Beynimiz tarafından salgılanan bu hormon ruh dengemizi ciddi bir şekilde etkilemektedir. Üreme ile yakından ilgilidir. Özellikle doğum ve doğum sonrasında yüksek miktarda salgılanır.
Ruh sağlığımızda büyük rol oynayan oksitosin; insanlar arasında güven, aşk, sosyalleşme, empati kurabilme, kaygıyla baş edebilme, mutlu hissetme, sağlıklı iletişim kurabilme gibi birçok önemli duygu ve günlük davranışların temelinde yer alır. Eksik salgılandığı durumlarda ise birtakım sorunlara yol açar. Güvensizlik, yalnızlık, insanlar arası çatışma, ekonomik sorunlar, problemlerle baş edememe, sorunları gözde büyütme, mutsuzluk gibi durumlara sebep olur. Günümüze bakacak olursak bu hormonun eksikliği birçok insanın ruhuna tesir etmiş görünüyor. Sarılmayı mı unuttuk yoksa?
Peki ya erkeklerde? Sizce oksitosin hormonu erkeklerde ne işe yarar? Durum aynıdır. Söz konusu hormon olduğu için salgılanması aynı etkiyi yapacaktır. Hatta erkeklerde, babalarda bu etkileşim daha fazla olabilmektedir. Yani dolayısıyla bu hormon erkeklerde var mı diye endişe etmenize gerek yoktur. Bu duyguları beslemeyen bir erkeğin yeterince uyarılmadığını düşünebiliriz. Kimi zaman farklı amaçlarla da olsa oksitosin için nazal sprey tarzı ürünler ve ilaçlar olduğunu görüyorum. Oysa bu hormonu salgılamanın ve mutlu olmanın aslında sarılmak kadar basit olduğunu görmüş bulunuyoruz.
Oksitosinin Yolu Sarılmaktan Geçiyor
Oksitosin hormonu salgılamanın en kolay yolu sarılmaktan geçiyor. Günlük yaşamın koşuşturması, bunun yanı sıra getirdiği meşguliyet, yorgunluk, sevdiklerimizi ikinci plana atma, maddi sorunlar gibi sebeplerden bu hormonu salgılamayı unutuyoruz.
İnsanların birbirine sarılması, yanındayım duygusunu hissettirmesi onlara sandığından daha fazla güç veriyor.
Sarılmanın Bedene ve Ruha Faydaları
Sayılamayacak kadar çok olan faydalarına biraz değinelim:
●Birçok hastalığın başı olarak sayılan stresi azaltıyor.
●İnsanlarla daha kuvvetli bağlar kurmamızı sağlar.
●Kişiye ve sarıldığına güven duygusu verir.
●Zorlukların üstesinden gelmemizi kolaylaştırır. Güç verir.
●Şefkatli, sadakatli ve sevgi dolu hissettirir.
●Yalandan uzaklaştırır, ilişkilerimizi sevgi dolu hissettirir.
●Aşık olmamızı, bu duyguyu devam ettirebilmeyi, bitmesi durumunda ise acısını hafifleştirir.
●En ölümcül hastalıkların bile mucizevi tedavisi mutlu olmak, sarılmak, sevmek ve sevilmektir.
Kısacası insanı birçok psikolojik sorundan kalkan gibi korur.
Yazının sonuna bilimsellikten biraz uzak olsa da Aziz Nesin’in edebi yaklaşımıyla son vermek istiyorum. Sarılmanın anatomisini tarif ettiği söz şu şekilde;