- Yaş
- 34
- Cinsiyet
-
- Kadın
Tıbbi bir terim olarak serviks yani rahim ağzı, rahimin vajinaya açılan en aşağı kısmıdır. Normal seyreden bir hamilelikte, rahim ağzı kapalı iken; gebede rahim ağzı yetmezliği olması durumunda, serviks büyümekte olan bir gebeliği taşıyacak güce sahip olmamakta ve doğum sancıları başlamadan açılmaktadır. Bu durum, servikal yetmezlik olarak isimlendirilmektedir ve servikal yetmezlik nedir ve neden olur sorusuna cevap niteliği taşır.
Servikal Yetmezliğin Nedenleri
Genel olarak nedenleri; rahim içi myomlar gibi sebeplerle yapılan rahim ağzını genişletmeye yönelik operasyonlar, forseps veya vakum kullanılan müdahale gerektiren doğumlar, doğumda rahim ağzının yırtılması gibi normal doğum travmaları, sık aralıklarla gerçekleştirilen doğumlar ve ileri gebelik haftalarında yapılan kürtajlar olarak sıralanabilmektedir. Sözü edilen obstetrik ve jinekolojik operasyonları geçiren hastalar, rahim ağzı yetmezliği riski taşımaktadırlar. Bu tip anne adaylarının, gebe kalmadan önce jinekolojik muayeneye tabi tutulup rahim ağzı yetmezliği açısından araştırılmaları gerekmektedir.
Bu hastalığın belirtileri, çoğu normal gebelikte sıkça görülebilen hafif vajinal ağrı ya da kasık ağrısı, aynı bölgede basınç hissi ve vajinal akıntı gibi belirtilerle aynı olmaktadır. Bu sebeple, önceden anlaşılması zor bir klinik vakadır. Tüm bu sıkıntılara rağmen, rahim ağzı yetmezliği ile ilgili olarak yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulan tedavi yöntemleri çok faydalı olmaktadır.
Servikal Yetmezlik Tanısı Nasıl Konur?
Servikal yetmezlik, 2. üç aylık dönemde tekrar etmesi ile birlikte takiben oluşmuş geç 2.trimester yani ikinci üç aylık dönem ya da erken 3. trimester yani üçüncü üç aylık dönem, gebelik kayıpları olarak tarif edilebilmektedir. Günümüzde halen geçmiş obstetrik hikâye, en önemli tanı yöntemi olmaktadır. Gebe, önceki gebelik dönemlerini doktoruna anlatmakta ve ilgili jinekoloji uzmanı riskleri ortaya çıkarmakta ve buna bağlı olarak hastalığın durumuna karar vermektedir. Son yıllarda, ultrasonografi yöntemi de tanı yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca gebelik harici dönemlerde de bazı servikal yetmezlik tanısı yöntemleri mevcuttur. Bunlardan en popüler olanı özellikle luteal yani gebeliğin ve adet döneminin olmadığı dönemde dirençle karşılaşmadan sekiz numaralı Hegar bujisinin servikal kanaldan geçmesi testidir. Rahim ağzı açıklığının 8 mm altında olması beklenirken 8 mm ve üstünde çıkması servikal yetmezlik olduğunu göstermektedir.
En etkili faktör olan hastanın geçmiş gebelik hikayesi ile birlikte başka yöntemler de tanı maksadıyla kullanılmaktadır. Gebelik olmayan dönemdeki rahim ağzındaki açıklığın ölçülmesi yöntemi, eskiden teşhis amacıyla kullanılmıştır. Şimdi bu yaklaşım sona ermiştir ve artık ultrason kullanımına başlanmıştır. Gebelik süresince rutin sıklıkla yapılan vajinal ultrason değerlendirilmeleri sırasında rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi ve fetüsün amniyon (su) kesesinin rahim ağzı kanalında oluşan hunileşme ile servikal yetmezlik tanısı konmaktadır. Hiçbir risk faktörü olmadan da servikal yetmezlik olabileceği unutulmaması gereken bir noktadır.
Servikal Yetmezliğin Nedenleri
Genel olarak nedenleri; rahim içi myomlar gibi sebeplerle yapılan rahim ağzını genişletmeye yönelik operasyonlar, forseps veya vakum kullanılan müdahale gerektiren doğumlar, doğumda rahim ağzının yırtılması gibi normal doğum travmaları, sık aralıklarla gerçekleştirilen doğumlar ve ileri gebelik haftalarında yapılan kürtajlar olarak sıralanabilmektedir. Sözü edilen obstetrik ve jinekolojik operasyonları geçiren hastalar, rahim ağzı yetmezliği riski taşımaktadırlar. Bu tip anne adaylarının, gebe kalmadan önce jinekolojik muayeneye tabi tutulup rahim ağzı yetmezliği açısından araştırılmaları gerekmektedir.
Bu hastalığın belirtileri, çoğu normal gebelikte sıkça görülebilen hafif vajinal ağrı ya da kasık ağrısı, aynı bölgede basınç hissi ve vajinal akıntı gibi belirtilerle aynı olmaktadır. Bu sebeple, önceden anlaşılması zor bir klinik vakadır. Tüm bu sıkıntılara rağmen, rahim ağzı yetmezliği ile ilgili olarak yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulan tedavi yöntemleri çok faydalı olmaktadır.
Servikal Yetmezlik Tanısı Nasıl Konur?
Servikal yetmezlik, 2. üç aylık dönemde tekrar etmesi ile birlikte takiben oluşmuş geç 2.trimester yani ikinci üç aylık dönem ya da erken 3. trimester yani üçüncü üç aylık dönem, gebelik kayıpları olarak tarif edilebilmektedir. Günümüzde halen geçmiş obstetrik hikâye, en önemli tanı yöntemi olmaktadır. Gebe, önceki gebelik dönemlerini doktoruna anlatmakta ve ilgili jinekoloji uzmanı riskleri ortaya çıkarmakta ve buna bağlı olarak hastalığın durumuna karar vermektedir. Son yıllarda, ultrasonografi yöntemi de tanı yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca gebelik harici dönemlerde de bazı servikal yetmezlik tanısı yöntemleri mevcuttur. Bunlardan en popüler olanı özellikle luteal yani gebeliğin ve adet döneminin olmadığı dönemde dirençle karşılaşmadan sekiz numaralı Hegar bujisinin servikal kanaldan geçmesi testidir. Rahim ağzı açıklığının 8 mm altında olması beklenirken 8 mm ve üstünde çıkması servikal yetmezlik olduğunu göstermektedir.
En etkili faktör olan hastanın geçmiş gebelik hikayesi ile birlikte başka yöntemler de tanı maksadıyla kullanılmaktadır. Gebelik olmayan dönemdeki rahim ağzındaki açıklığın ölçülmesi yöntemi, eskiden teşhis amacıyla kullanılmıştır. Şimdi bu yaklaşım sona ermiştir ve artık ultrason kullanımına başlanmıştır. Gebelik süresince rutin sıklıkla yapılan vajinal ultrason değerlendirilmeleri sırasında rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi ve fetüsün amniyon (su) kesesinin rahim ağzı kanalında oluşan hunileşme ile servikal yetmezlik tanısı konmaktadır. Hiçbir risk faktörü olmadan da servikal yetmezlik olabileceği unutulmaması gereken bir noktadır.
